NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
سُلَيْمَانُ
بْنُ حَرْبٍ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
يَعْنِي ابْنَ
زَيْدٍ عَنْ
ثَابِتٍ عَنْ
أَنَسٍ أَنَّ
غُلَامًا
مِنْ
الْيَهُودِ
كَانَ مَرِضَ
فَأَتَاهُ
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَعُودُهُ
فَقَعَدَ
عِنْدَ رَأْسِهِ
فَقَالَ لَهُ
أَسْلِمْ
فَنَظَرَ إِلَى
أَبِيهِ وَهُوَ
عِنْدَ
رَأْسِهِ
فَقَالَ لَهُ
أَبُوهُ أَطِعْ
أَبَا
الْقَاسِمِ
فَأَسْلَمَ
فَقَامَ
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
وَهُوَ
يَقُولُ
الْحَمْدُ
لِلَّهِ
الَّذِي
أَنْقَذَهُ
بِي مِنْ
النَّارِ
Enes'den (rivayet
olunduğuna göre):
Yahudilerden bir çocuk
hastalanmış, Nebi (s.a.v.) de onu ziyaret için yanına varıp baş ucuna oturmuş,
ona "müslüman ol*' diye telkinde bulunmuş. Bunun üzerine (çocuk) baş
ucunda bulunan babasına bir göz atmış (babası da) o'na (haydi)
"Ebu'l-Kasım'a itaat et" deyince müslüman olmuş. Peygamber (s.a.v.)
de
"Benim vasıtamla bu
çocuğu ateşten kurtaran Allah'a hamdolsun" diye, şükrederek (ayağa) kalk
(ıp oradan ayrıl)mış.
İzah:
Buhârî, cenaiz, merza;
Ahmed b. Hanbel III, 228, 280.
Buhârî'nin rivayetine
göre, bu çocuk Hz. Nebie hizmet ediyordu. İsmi Abdül-Kuddus idi.
Nesai'in rivayetine
göre, sözü geçen çocuk, babasının da teşvik ettiğini görünce "Eşhedü en la
ilahe illallah ve enne muhammed Rasulullah" diyerek İslam dairesine
girmiş ve müslüman olarak can vermiştir. Ancak adı geçen çocuğun aslında
buluğa ermiş bir genç olduğu halde burada kendisinden mecazen çocuk diye
bahsedilmiş olması da mümkündür.